sanırım tüm derdimiz bolluk. her şey çok boldu zamanında. rahattık. o gevşeklik bizi bu günlere getirdi. her şey elimizin altındaydı, rakamlar iyiydi, peki ne oldu? anarşi. anarşi eksik olmadı. kırk kafadan kırk ses. gidenler, gelenler...
çok uzatmayalım, bir şeyler yerinde sayıyor ya da gereken hızda büyümüyorsa sebebi olduğumuz yere çakılı kalmamız ya da aynı yerde on kere yön değiştirmemiz aslında. halbuki pusula var, hava açık, deniz güzel. ne diyorum? bolluktan. sadece bolluktan...
eksik olan tek şey ne yöne gideceğimiz konusunda kararlı bir kaptan.
altımızdaki tekne ne kadar hızlı olursa olsun, okyanusta 3 kere yön değiştirirsek, benzin biter ve öylece kalırız sonsuzlukta. ve yeriz birbirimizi...
aslında yanlış karar yok, kararsızlık var. yanlış bilgi de yok, bilgisizlik var. ve yanlış yönetim yok, yönetimsizlik var.
nereye gideceğimiz kadar oraya nasıl gideceğimiz önemlidir. hatta bana sorarsanız daha da önemlidir. zira yanlış yere varmamızın sonucu yanlış karar vermemiz olabilir ama yanlış yoldan gitmemiz tamamen yanlış kişi olmamızdandır ve bunun telafisi olmayabilir...
24 Ağustos 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder